14.05.2006 Polonezköy Dağ Bisikleti Yarışı

14.05.2006 1.Polonezköy Dağ Bisikleti Yarışı


Polenözköy Muhtarlığının destekleriyle gerçekleşen yarışmaya katılım hayli yüksekti.Polenezköy otelleri oldukça pahalı olduğu gibi biz sporcular olarak kilise yada cami bahçesinde konaklamaya devam ettik.Polenezköy Kilisesi Papazı ve ailesi saolsunlar bu konuda çok inceler evlerindeki yorganlarına kadar herşeyi sporculara sundular ve bahçede kampımızı oluşturduk.

Aynı alanda tuvalet banyo herşey vardı rahat bir kamp alanı oluşturduk.Yarış kayıtları ve teknik toplantı ardından makarna partisi ve kamp alanında gece eğlenceleri ardından dinlenmeye geçtik.Yarış parkuru oldukça zevkli ve teknik kısımlardan oluşan eğlenceli bir parkur bir kısmında inişten inip hızla yukarı doğru çıkıyorsunuz rollercoaster etkisi yapıyor oldukça zevkli.

Yarışma Esbike için oldukça güzel geçti ilk 10 içinde derecelerimizi aldık bizim asıl yarışımız yarış öncesi ve sonrası olduğu için genelde o konulara odaklanıyoruz maalesef.

Yarış sonrası belediye otobüsüne bisikletimizle binerek anayol kenarına kadar geldik burdan otobüsle Eskişehir’e dönecektik ama saatlerce beklememiz gerekti yarış sonrası yorgunlukla refüjde uyuduk sonra gelen otobüse binip uykuya devam ettik.Hayat bir yarış oldu bizler için ama eziyet çekmeden başarı olmaz mantığıyla devam etmeye kararlıydık.

07.05.2006 İBB Saraçhane Yol Bisikleti Yarışları

07.05.2006 İ.B.B Saraçhane Yol Yarışı


İstanbul’da büyük katılımlı ve para ödüllü Yol yarışı yapılacağı haberini aldık Atilla Bisiklet ve Tuna Akyüz’ün İ.B.B Kadir Topbaş’ın destekleriyle gerçekleşecekti.Yol bisikletimiz tüm takımda yoktu.Gençlikspor klübünde vardı ancak onlarıda vermiyorlardı.Bir çözüm üretmemiz gerekiyordu.Bir tane benim vardı diğer bisikletleride hurdadan toplayıp modifiye ederek yol bisikleti haline getirdik yeni jantlar taktık ve hepsini aynı renk beyaza boyadık uzaktan gördüğünüzde iyi bir takım gelmiş gibi görüyordu herkes halbuki hurdalardan bu hale getirdik.

Yarışa girdik kalabalık içerisinde bizlerin dağ bisikletçisi olduğunu anladılar çünkü aynı çizgiyi takip etmiyorduk hep sağa sola oynuyorduk.Grup içinde darlanınca 2şerli kaçış grupları yaptık ve gruptan ayrıldık.Son düzlüğe 15 kişilik grup içinden çıkarak girdim 2.olarak son 600metredeydim ancak bisiklet ve ekipman orda belli oldu 6.olarak yarışı tamamladım.

Eda en genç sporcu olarak birinci oldu.Diğer sporcular ilk 10 içinde yerini aldı.Dağ Bisikleti gibi yol bisikletindede başarılıydık ancak imkanlar belli bir seviyede kaldığı için gelişim nekadar olursa okadar oluyordu.Parklarda yattığımız meşhur yarış buydu İstanbul’da çadır kurup parkta kaldığımız bir yarıştı başarı gelince çekilen zorluklarda unutuluyor ama epey zorlandığımız doğrudur.

 

23.04.2006 Antalya Kemer Dağ Bisikleti Yarışı

23.04.2006 1.Kemer Yarışı


 

Kemer’de yazın başlangıcında yarış olacağını duyduk ve sevinçle hazırlandık epey kalabalık 15 kişilik bir Esbike kafilesiyle yola çıktık otobüse okadar bisikleti sığdırmak epey zor olsada kalabalık olduğumuz için otobüsler bir bagajı bize veriyordu naparsanız yapın diyorlardı ama orayada sığdırmak oldukça zor oluyordu çünkü sadece bisiklet yok çantalarda var ama ne yapıp edip sığdırıyorduk herkes hayretle bakıyordu o iştede uzmanlaşmıştık.

 

Kemerde Liman başkanı daha önceki tur etkinliklerimizden tanıştığımız birisi bu yarıştada bir yatı bize tahsis etti ve orada konakladık.Yarış parkuru oldukça sert ve teknik bir yerdeydi inişler çok kırıcıydı.Ancak Esbike olarak teknik inişleri oldukça çok seviyoruz ve çok başarılıyız.Yarışta kazasız bir şekilde ve izleyicilerin desteğiyle güzel dereceler alarak yarışımızı tamamladık.Kemerde biraz gezdikten sonra şehire başarılarımızla dönüş yaptık.

 

24.03.2006 Osmangazi Üniversitesi Ormanları Antrenman

24.03.2006 Adana Uluslararası Dağ Bisikleti Yarışı


Adana yarışının hırsını Eskişehir Osmangazi Üniversitesi üzerinde yer alan kendi hazırladığımız parkurda çalışarak bir sonraki yarışa hazırlanmaya başladık hem teknik hemde kuvvet antrenmanlarını bu ormanlarda yapıyorduk.Ve günümüzde oluşan parkurların temelini o günlerde attık.Ağaçlar ozamanlar küçük şimdi ise neredeyse iki kat büyümüşler zaman hızla akıp gitmekte.

02.10.2005 Yalova Denizçalı Dağ Bisikleti Kupası

02.05.2005 Uluslararası Yalova Denizçalı Dağ Bisikleti Yarışı


Uluslararası Yalova Denizçalı Dağ Bisikleti yarışına katılmak için yola çıktık.Bisikletlerimizi ve kamp eşyalarımızı hazırladık otobüse yükledik.

Direk Yalova’ya otobüs bulamadık Bursa otogarında 2 saat bekledikten sonra Yalova otobüsüne aktarma yaparak yarış alanına ulaştık.

Ana yol kenarında indik ve Denizçalıya rampayı tırmandık ve yarışın yapılacağı alana geldik.Hemen çadırlarımızı kuracağımız yeri belirledik ve yerleştik.

Ardından kayıtlarımızı yaptık ve parkur tanımaya geçtik.Hava yağmurluydu ve heryer çamurdu bisikletlerimiz v fren olduğu için çamur biriktiriyordu.

Elimizde çomakla parkuru gezdik ertesi gün yarışta zorlu olacağı belliydi.Yarış günü heycanla start aldık tüm sporcular çamur alanlara gelince bisikleti ellerine alarak koştular çoğu sporcu yarışı bırakmak zorunda kaldı çünkü bisikletler 2kat ağırlaşmıştı.

Kimileri yalakta bisikleti yıkayarak devam ettiler kimileri frenleri iptal ederek devam etmeye çalıştılar ama parkur çok ağırdı.

Esbike ekibi olarak ekipmanımız yarışa uygun olmasada yarışı bırakmadık ve dereceyle yarışı tamamladık.Eda birinci olarak yarışı bitirdi bizi gururlandırdı.Diğer sporcularımızda ilk 5 içinde yerlerini aldılar.Yarışın organizatörü Ünal Tolun ve sponsor Aksa yarışmacılarla özel ilgileniyorlardı yemeklerimiz geldi konaklama için yerler ayarlandı biz çadırda rahat olduğumuz için çadırı tercih ettik duş imkanı bile sağlamışlardı.

Günümüzde Denizçalıda Bisiklet yarışı yapılmıyor çünkü organizasyona destek verilmedi ve düşünceler havada kaldı yeni yönetimle birlikte yapılır ve eski günlerine döner diye dağ bisikletçileri olarak bekliyoruz.

 

12.08.2005 Hollandalı Turistler Esbike’de

12.08.2005 Turistlerin Uğrak Yeri Esbike


Türkiye turlarında yolu Eskişehir’e düşen yerli yabancı turistlerin uğrak yeri Esbike.İlimize gelen bisikletli tursitlere her türlü desteği sağlıyoruz ilimizden memnun kalarak yollarına devam etmelerini sağlıyoruz.

Hollanda’dan ülkemize pedallayan Pieter ve Femke onlardan biri çarşıda karşılaştığımız turistleri evimize davet ettik ve bir gün bizde kaldılar daha sonra rotalarını beraber oluşturduk ve gidecekleri yerlerde konaklamalarını sağladık halen görüşürüz güzel dostlukların başlangıcı oldu.

Yurtdışına gittiğimizde onlarda bize aynı misafirperverliği gösteriyorlar normalde yabancılarda bu yok ancak buraya gelip öğreniyorlar bu güzel davranışı ve ülkelerindede uygulamaya başlıyorlar bundan daha güzel ne olabilir.

 

25.06.2005 Esbike Ege Akdeniz Turu

25.06.2005 Ege-Akdeniz Turu


   Hazırlıklarımız bir ay öncesinden başlamıştı yavaş yavaş tüm ekipmanı toparladık.Tura çıkmamıza bir hafta kala bisikletlerimizi atölyemizde bakıma aldık.

Heybelerimizi bağladık.Ve Eskişehir çevresinde yüklerimizle test sürüşü yaptık amacımız bisiklete alışmak.Gitmeden önce İllerin Gençlik ve Spor il Müdürlüklerine ve Valilik ve Belediyelere mailler attık.Ayrıca basına da haber vermeyi unutmadık.23 Haziran gecesi herkes toplanıp oplam 10 kişi Ahmet,Mustafa,Fatih,Abdurrahman,Yiğit,Alper,Annem babam kardeşim ve ben tur için hazırdı.2 motor ve6 bisikletli otogara doğru bizim evden hareket ettik.Otogarda çok zor bir iş bizi bekliyordu bu 2 motoru ve 6 bisikleti yükleri ile birlikte otobüsün bagajına nasıl yerleştirecektik.Bisikletleri parçaladık yükleri ayrı bisikletleri ayrı koyduk ilk önce motorları bagaja yerleştirdik.Ama yer oldukça azaldı.Sonra yükleri sıkıştırdık.Bisikletleri zar zor koyduk.İki bisiklet açıkta kaldı ve otobüste boşyer çok azdı.Kaptan ve muavin onlarıda yukarı alın diyodu ama biz olmaz dedik onlarıda yerleştirelim.Diğer yolculara ait bavulları daha istifli hale getirdik ve yer açıldı onlarıda yerleştirdik.En sonunda büyük zorluklar içinde yerleştirmiştik.Hep beraber otobüsün en arkasına geçtik.Haydi Bismillah ! İlk adımı geçmiştik.Otobüsteki herkes bize şaşkın şaşkın bakıyolardı.Rotamız Muğla idi yol boyunca arka taraf adeta şenlik içindeydi.Muavin kek dağıtıyor en son bize geliyor ve kekleri tektek dağıtmak yerine hepsini veriyordu yani kıyak geçiyordu.Kola ikramı yapıyordu bize bardakları ve kolayı şişe ile veriyordu bizde arkada pikinğe devam ediyorduk.

Sabah 7 gibi Muğla’ya geldik.Eskişehir’in serin havasından sonra sabahın erken saatlerinde bile oldukça sıcaktı.Otobüsten yüklerimizi indirmek vardı sırada hemde hızlı bir şekilde zaten Eskişehir’den geç çıkan otobüsün Marmaris’e yetişmesi lazımdı ve acele etmeliydik.

Son sürat her şeyi boşalttık bunuda atlatmıştık.Otogarın orta yerinde montaj işleri başladı .Bisikletlerden birinin tekeri patlamıştı herhalde yoğun yükün altında gümledi lastik.Neyse her şeyi haletlik ve Muğla şehir merkezine doğru yola çıktık.Muğla Gençlik ve Spor İl Müdürlüğüne gittik.Pazar günü olması nedeniyle kapalıydı.Fakat ordaki görevli arkadaş müdür bey geleceğinizi söyledi ben size yardımcı olayım dedi.Biz hayli şaşırmıştık.Sağolsun Muğla Valisi ve Muğla Gençlik Spor İl Müdürü bizlere çok yardımcı oldular.Kalacak yer konusunda çok yardımları oldu.Onlara birkez daha teşekkür ediyorum.Bizim için hazırlanan odalarda iyice dinlendik öğladen sonra 15:00 gibi yola çıktık.

2 motor 6 bisiklet gidiyorduk kervan gibi oldukça ilgi çekiyordu ve kalabalık olduğumuz içinde şenlik fazla oluyordu.Marmaris’e 10km kala Ahmet arkadaşımız yolun mıcırlı olması nedeniyle ön tekerin patlaması ile kayarak düştü hızı 60km vardı.Her yeri kan içinde kalmıştı.

Hemen hastaneye götürmemiz lazımdı yaraların temizlenmesi için yoldan geçen bir yardım sever insan hemen Ahmet’i aracına alıp bisikletide arkaya atıp doğru Marmarise doğru gittiler.Bizim motorlarda peşlerinden bizlerde sıcakta 35-40 ortalama ile olan gücümüzle onlara yetişmeye çalıştık.Marmarise 5km kala Shell istasyonunda Ahmet’in pansumanlarını yapmak için durmuşlar fakat koskoca Shell istasyonunda hiçbir ilk yardım malzemesi bulunamamış.

Adamcağız aracındaki İlk yardım çantası ile Ahmet’in yaralarını temizledi bu arada bir otobüs dolusu turistte ordaydı onlarda meraklı gözlerle bizlere bakıyolardı bu ülkemiz için hiçte iyi bir reklam değildi.Şimdi içinizden geçiriyorsunuzdur acaba sizde niye ilk yardım çantası yok diye.

Var ama yeterli değil yani okadar büyük bir yara için yeterli değildi.Pansumanlar yapıldı.Marmarise doğru tekrar yola çıktık.Marmaris’te kalacak yerimiz önceden hazırdı.Gençlik ve spora ait futbol sahasında bir gün konakladık.

Hepimiz yorgun ve moralimiz bozuktu birde Bursalı Yiğit arkadaşımzın çantası ha bire düşüp duruyodu.Dur kalk dur kalk iyice bitkin kalmıştık.Yemekler yenildi duşlar alındı ve dinlenme pozisyonuna geçtik.

Dinlendikten sonra tura 8 kişi devam etme kararı verildi Ahmet ve Mustafa’yı Eskişehir’e geri gönderdik.Çünkü Ahmet artık yola devam edemiyecekti durumu kötüydü.Neyse akşam üzeri şehir turuna çıktık Marmaris gece hayatıyla ve tarihi dokusuyla güzel bir yer.Şehirde türk halk yerine oldukça bol olan Rus ve diğer ülkelerden turistleri gördük.Bizim memleketimizde bizlerden iyi eğleniyolardı bunu da içimize atarak dern bir ahhh çekerek turlamaya devam ettik.Ertesi gün Muğla bisiklet il temsilcisi Bülent Savran ile Marmaris sahilinde hep beraber yola çıktık Marmarisin en sığ koyunda denize ilk olarak denize girdik.Çocuklar gibi eğleniyorduk.Daha sonra yol için akşamüzeri olmasını bekledik pikniğe devam ettik.Saat geldi ve yola çıktık.Köyceğiz varmamız gereken yerdi.Pedallara bastık teksıra deryale girerek yer değiştirerek Havanın kararması ile birlikte ilerliyorduk yol oldukça dar ve tehlikeliydi kamyonlar ve araçlar çok süratli geçiyolardı allahtan motorlar hem ışık tutuyolar hemde eskortluk yapıyolardı.Yoksa domates gibi ezip geçeceklerdi bizleri.Bu tehlikerlin yanında Yiğit’in tehlikeside vardı.Yiğit deryale girmeyi bir türlü beceremiyodu.Bir sağa bir sola savrulu duruyodu yani bir türlü düz gidemiyordu.Neyse akşam 23:00 gibi Köyceğize’e vardık.Orda akrabalarımız vardı onların evinde geceledik karnımızı doyurduk meşhur çam balından bolca yedik dopingi fulledik.Sabah erken saat’te Köyceğiz gölünün kıyısına gittik ortamı gezidik.Çok güzel bir yerleşim yeri gölde ülkemizde kirlenmemiş göllerden biri.Daha sonra ordaki parkta akşamüzerinin olmasını havanın serinlemesini bekledik.Annem ve akrabalar kısır yaptılar.Bir güzel kaşıkladık hala tadı damağımda sanki.Ordaki kafeteryada bize sponsor oldu ve herkese ıhlamur ikram etti.Biz bu yoğun ilgiden oldukça memnunduk bu arada bisikletlerimizle ve motorların başında fotograf çekinenlerde vardı.

Köyceğiz’den tekrar yola çıktık rotamız Fethiye’ye varmaktı.hava akşam üzerine yaklaşıyordu bugün erken çıkmıştık yola ve büyük bir hata yapmıştık.Sıcağı bir güzel yidik.Dalaman’a geldik.Dalaman’da hava kararmaya başladı.Dalamandan sonra ine çıka ine çıka yola devam ettik.Fethiye’ye 30km kala artık bacaklarımız bitmeye başladı.Gözlerimiz kararıyordu.Herkes birbirinden kopmuş grup dağılmıştı.Artık telefonlarla irtibat kuruyoduk.Neyse en sonunda Fethiye’ye vardık.Bagaj’dan matını çıkaran olduğu yere yatıyorudu.Fethiye’de de Gençlik spor sahasında kaldık.Bu gün en çok yorulduğumuz günlerden biriydi.Ertesi gün iyibir sabah kahvaltısı yaptık duşlarımızı aldık tabiri caizse cillop gibiydik.Sabah erkenden Fethiye Ölüdeniz’e gitmek için kamptan ayrıldık.Fethiye’de kıyı şeridinde bir tur attık parkta oturan bisikletli bir amcadan yol hakında bilgi aldık Ölüdeniz nerde diye sorduk şu dağın arkasında dedi.Gösterdiği dağ baya yüsekti ve eğimliydi.Bizim gözümüz yememişti tabii.Herkes boşverin ya Ölüdeniz’i diyordu.plan değişti,Kalkana doğru gidiyorduk.Artık Muğla il sınırında çıkıyorduk.kumsalda denize girecek gibi olduk ama herkes üşengeçlik yaptı ve plan B yi uyguladık.Yola devam.

Parkta havanın serinlemesini bu kez bekledik aynı hataya düşmek istemiyorduk.Hava serinledi aslında Eskişehir’e göre yanıyordu ortalık ama yola çıkmalıydık.Yolda kime sorsak yol çok rampalı çok virajlı değip durdu.Yola çıktık harbiden öyle yavaş yavaş devam ettik.Manzaralar çok güzeldi.Denizin o açıklı koyulu rengi ve virajları dönerken duyduğumuz dalga sesini anlatamam sizinde yaşamanız lazım diyorum.Fethiye’ye kadar arkada kalan Yiğit enerji içecekleri ve Snackers yardımıyla baya düzelmiş ortalama hızını arttırmıştı ama bir hatası vardı hep sabit hızla gitmek yerine bir hızlanıp bir yavaşlıyordu buda onu sonuncu olmaya mahkum ediyordu.Kalkana vardık.Kalkan yaşlı ve genç turizme hizmet eden kasabayı andıran otelleri doğa ve oteller hep aynı tonlarda yani doğaya uyum sağlanmaya çalışılmış.Oldukça güzel bir denizi vardı.Burda benim arkadaşımın oteli vardı.Birgün burada konakladık.Yalnız akşam geçtiğimiz için göremediğim Kabutaj Plajına içim gidiyordu.Seneye orayı görmek için can atıyorum.Ertesi gün deniz kum güneş derken akşam üzerini yaptık.Kaş’a varmalıydık bu sefer yol kısaydı ama rampalar canımıza okudu.Kaş’a vardık nihayet ama biz bizden geçmiştik.Kaş’ta Marina yanındaki dalga kranların yanına kampımızı attık.Çadırları kurduk.Saat 22:00 gibi vardık buraya.Herkes yorgundu ama burayıda gezmemiz lazımdı yorgun argın kalktık geziye bizi gören Hello diyordu bizde Ne Hellosu Selamın Aleyküm diyince halk bir hayli şaşırıyordu.Tursitlerinde ilgisini çekmeyi başardık tabii görmeleri lazım sadece onlardan çıkmıyor böyle spor yapanlar bizdede var.Belkide kendi memleketlerinden sanıyolardı bizi kim bilir.Gezdik ve yatmak için çadırların yanına geldik hava sıcaktı bir çadır kurduk.Annem Babam ve Kardeşim çadırda biz gençlerde dışarıda yattık.Bisikletlerimizi yanımıza çektik.Alper gece yarısı 03:00e kadar nöbet tuttu ve bana ben artık uyuyorum dedi.Bende tamam dedim.Sabah kalktık birde baktık ki benim bisikletin çantası açılmış içinden Cep bilgisayarım aynı zamanda gps cihazı ve Alet çantam çalınmıştı.Moral bende sıfırdı.Ama bir şeyede seviniyorum.İçindeki birmilyar değerindeki fotograf makinesi ve yüklü miktarda para duruyordu.Lisanslar falan hepsi bu çantadaydı.

Başımın yanında duran bu çantadan ne cesaretle onca genç adamın arasından nasılda gelip aldılar hala çözemedim.Polis’e bildirsek elli tane soru soracak hırsız biz olacaktık ondan şikayet etmeden usulca ordan ayrıldık.Tabii bende surat bir karış moral sıfırdı.Ama yola devam etmem ve ortamı bozmamam lazımdı.Finike’ye doğru yola çıktık.Artık gidebileceğimiz kadar gidecektik çünkü yol gitmek artık sıkıntı veriyordu.Birde böyle tatsız olaylar olunca çekilmez bir hal alıyordu.Kale ilçesine kadar ömrümde gördüğüm en uzun rampalardan birine tırmandık.Yukarda hava soğudu titreme bile geldi desem yalan olmaz.Kale ilçesinde Nicolas Kilisesini gezdik.Nuel baba heykeli ile resim çekindik.Bu ilçede seracılık oldukça önemli heryer sera doluydu.Fazla oyalanmadan öğlen sıcak falan demeden dağları tepeleri aşa aşa yola devam ettik bir yerde yol zivt içindeydi.Yiğit arkadaşımız yine yapacağını yaptı ve buradan 40 ortalama ile geçti zivt olmamış yeri kalmamıştı gözlük camlarına kadar zivt içinde kalmıştı.Bir yandan ağlanıyor bir yandanda söyleniyordu neden ben böyleyim neden hep bein buluyo diye.Bize gelince bir damla bile zivt yoktu bizlerde çünkü 10km ortalama ile buradan geçtik. Kemer’e ulaştık baya yol yaptık. Ama sonuçta 1 Temmuz Kabotaj Bayramı etkinlikleri için 1 gün önceden varmayı başardık.Kemer Liman başkanı hemen bize bir yatta kalacak yer ayarladı sağolsun.Kaldığımız yat özel el yapımı bir yatmış.Kazakistan cumhurbaşkanı her yaz tura çıkıyormuş bu yatla.Neyse Marina’da yatta bir gün konakladık yemeklerimizi yedik duşlarımızı aldık.Ertesi gün kalacak yer için Kemer Kaymakamına gittik.Bizi hiçte sıcak karşılamadı biraz sert bir yapısı vardı.Bize yardımcı olmadı ve ordan ayrıldık Kemer Liman Başkanı hemen yardımcı oldu Antalya Kındıl Çeşme’de Kamp yerimizi ayarladı.Üç dört gün burada konaklayacaktık.Bu işleri biz hellettikten sonra geldik yiğit’in zivtlerini temizlemeye 5lt benzin ile kovanın içerisinde tüm çamaşırları yıkandı ve zivtten eser bile kalmadı daha sonra deterjanla tekrar yıkandı yiğit yıkandı denize girdi.Derken ortalık benzin kokusunda geçilemiyordu.Yani bunca yorgunluğun üstüne Yiğit hiçte iyi gelmiyordu.Birde benzin toprağa bulaşmıştı çamaşırlardaki koku gitse bile toprakta ki koku gitmiyordu.Yiğit bel küreğini aldı ve başladı toprağı bellemeye.Biz artık bu durumlara dayanamadık ve Fatih Apdullah ve ben Kemere gittik.Akşama kadar stres attıktan sonra kampa geldik ve yattık.

Ertesi gün kabotaj bayramı için hepimiz aynı formayı giydik flamalarımızı alıp doğru tören alanına sabah çelenk töreni ve ödül törenleri yapıldı.Esbike takımına kupa ve sporculara madalya verildi.Bu tüm yorgunluğumuzu almıştı,isimlerimizin okunması herkesin bizi alkışlaması çok güzel bir şey.Daha sonra denize çelenk bırakmak için yata gittik.Açıklarda çelenk bırakıldıktan sonra herkes Marina’ya doğru gitti çünkü bayram etkinliklerinin en renkli anları burada olacaktı.Yağlı direk yatçıların showu yüzme yarışı dalgıçların etkinlikleri yapıldı.Yüzme yarışına babam ve ben katıldık ben dördüncü babamda beşinci oldu.Tabii yatçıların yanında pekte şansımız yoktu üstüne birde yorgunluk eklenince 200m’yi zorlukla yüzdük.

Tören bittikten sonra akşam olmasını beklemek için kampa gittik yemeğimizi yedik tekrar hazırlandık ve doğru Feneralyına katılmaya.lambalarımız ve kasklarımızla ellerimizde meşalelerimizle şehri turladık önde mehter takımı arkada denizciler arkada biz vardık.Turislerin ve Halkın şaşkın ve meraklı bakışları arasında şehri turladık.Mehter marşı bizi iyice coşturuyodu keşke yolda önden bir mehter kamyonu arkadan biz gitsek ne güzel olurdu gaza gelirdik basardık.Neyse şaka bir yana fener alayından sonra tekrar Marina’ya gittik.Yatla gece Olimpusa kadar açıldık Yatta şarkılar söylendi müzikler çalındı eğlenceler yapıldı.Yiğit bir ara ortadan kayboldu heryere baktık yiğit yok meğersem geminin en önünde ikram dağıtılıyormuş oda ordaymış.Daha sonra birde baktık Yiğit elinde üç hilalli bir bayrak kafasında yeniçeri şapkası geminin orta yerinde dönüp duruyor mehter takımından almış bu kamuflajları.Daha sonra müzik eşliğinde Yiğit öyle bir dağıttı öyle bir dağıttik sormayın bize soranlara biz tanımıyoruz diyecek pozisyona geldik.Video kayıtlarında mevcut bunlar.

Daha sonra Kıyıya yanaştık ve kampın yolunu tuttuk Kemer’de beş gün kaldık.Denizin kumun tadını çıkardık.Kısacası tatilin tadını çıkardık.Artık yolcu yolunda gerek hesabı yola tekrar çıkacaktık ama kimsenin canı gitmek istemiyordu sebebi ise tekrar yorulacaktık.Akşam üzeri tekrar yola çıktık Kemer’den sonra Antalya için iki geçit ve  oldukça rampa vardı.Gerçi gelirken çıktığımız rampalar daha dik ve uzun olduğu için bu yollar bize vız gelirdi.Antalya’ya vardık.Otomobil fuarını gezdik.Biraz şehir turladık tarihi güzellikler ve manzaralar eşliğinde gezdik.Burda kalmadan gitmeye karar verdik.Ve otobüs biletlerini ayıttırdık.Turumuz artık sona eriyordu.Acısıyla tatlısıyla yorgunluğuyla uykusuzluğuyla turu tamamlamıştık kimisi ilk kez çıkmıştı kimisi ikinci kez ama bir hedef vardı turu yapmak onuda başarmıştık.Yol boyunca bize yardımcı olan Canım Türkiye’nin insanlarına ve yol kenarlarında bizim serinlememize yarayan otoyıkamalara ve hiçbirzaman bizi yalnız bırakmayan havlamalarıyla köpeklere teşekkürlerimi sunuyorum.Gelecek yıl daha kapsamlı yapacağımız turun planlarına şimdiden başladık.Sizlerinde bu macerayı tatmanızı tavsiye ederim spor turizminin ülkemizde yayılması dilekleriyle.

 

12.06.2005 Bolu Gerede Dağ Bisikleti Yarışı

12.06.2005 Bolu Gerede Dağ Bisikleti Yarışı


Esbike olarak 12 kişi ile katıldığımız kalabalık katılımlı bir yarıştı.Güzel bir parkurda gerçekleşen yarış alanına ulaşım kamyonlarla sağlandı yarış parkuru teknik bölgeler içeriyordu ve oldukça zevkliydi.

Esbike olarak her zaman olduğu gibi Çadırlarımızı kurduk kamp ateşimizi yaktık hem doğanın keyfini çıkardık hemde parkurun dibinde kalmakla yarış vaktine kadar rahat uyku alıyorduk.

Tabi eksi yönleride var duş ve tuvalet gibi konular sıkıntı yaratıyordu onada yakında bulunan yerlere giderek çözüm üretiyorduk.

Yarışta güzel dereceler aldıktan sonra yüksek irtifadan şehir merkezine bisikletlerimizle indik aracımız bizi aşğıda bekliyordu bisikletleri yıkayıp araca yükledikten sonra Bolu’da bulunan dostumuza uğrayıp öğle yemeğini yedikten sonra Eskişehir’e devam ettik.

Her yarışta biraz daha tecrübeleniyorduk ve yeni yerler yeni parkurlar öğreniyorduk.

1 82 83 84 85