03.12.2006 Esbike Antrenman Yarışları

03.12.2006 Esbike Antrenman Yarışı


Esbike olarak çoğalan sporcu sayımız ve katılımcımızla Eskişehir’de ilk Antrenman yarışı serisini gerçekleştirdik.Kendi imkanlarımızla parkurumuzu belirledik ve kendi aramızda hediyeleştik.

Şuanda Osmangazi Ormanlarında ve kent ormanda Eskişehirlilerin kullandığı bisiklet rotalarının temelini bu yarışlarla attık kazma kürek bu parkurları hazırladık ve günümüze kadar gelmesini sağladık.

07.10.2006 2.Bozcaada Dağ Bisikleti Maratonu

07.10.2006 2.Bozcaada Dağ Bisikleti Maratonu


Önceki yıl yapılan yarış parkurundan daha kısa bir alanda yapılan yarışmaya katılımda önceki yıla oranla azalmıştı.Esbike olarak parkuru tanıyorduk ve daha tecrübeliydik.Yarışma sonrası aldığımız derecelerle başarılı bir şekilde yarışı tamamladık.

Bu yarıştan günümüze kadar Bozcaada’da yarış yapılmadı yerel yönetim desteği bu konuda önemli umarız geleneksel hale gelir ve bu güzel yerleşim yerinde bisiklet yarışları uluslararası bir konuma gelir.

 

29.10.2006 Uluslararası Alanya Dağ Bisikleti Yarışı

29.10.2006 Alanya Uluslararası Dağ Bisikleti Yarışı


Alanya yabancı potansiyeliyle diğer yarışlara oranla daha kalabalık oluyor ayrıca Alaiye Kalesi Dağ Bisikletçileri için teknik açıdan oldukça zorlayıcı ve heyecan dolu bir parkur.Yarışma şartları ne kadar zor olursa Dağ Bisikletçileri okadar mutlu oluyor.Yabancı sporcular imkanlar ve çalışma koşullarıyla bizden üstün olsalarda yarışıp onlar arasında derece alabileceğimizi biliyoruz ve bu yarıştada ilk 5 içine girerek bunu gösterdik.

Yarış öncesi Alanya Spor Salonu bahçesine kamp kurduk ertesi gün sabahına yüzerek uyandık çadırımız su almıyordu fakat dışarda 15cm su dolmuş bizde ortasında tıpkı deniz yatağı gibi yüzmeye başlamışız.Öğlen yarış var ancak biz sabahın köründe uyanıp burdan kurtulmak zorundaydık.

Çadıra su kaçırmadan eşyaları kuru bir yere taşıdık ardından çadırı taşıdık kuruyabildiği kadar ıslanan ayakkabı ve yarış eşyalarımızı kuruttuk.Artık uyku tutmazdı eşyaları çadıra kapatıp yarışa ıslak ıslak o şekilde girdik neyseki yarışta hava açtı ve güneşle üzerimizde kurudu yarış sonrası tekrar kamp alanına gelerek makarna yaptık ve eşyalarımızı topladık.Esbike zorlukları sever ancak bu kadar zorlukta yarışan sporcular için oldukça fazla bu sporu sevmesek bunca eziyete katlanılmaz ardından spor salonu müdürü Saim Kanlı gelip burda kamp yapmak yasak çıkın burdan diye sert bir şekilde bizi kovunca hiçte hoş olmuyor moral sıfıra iniyor.Çadırımızı toplayıp otogarın yolunu tuttuk Alanya’dan soğumuştuk Eskişehir’e bu tadsız anıyla döndük halen unutamayız ve bu spor düşmanı kişiler halen görevde ne yazıkki.Destek olacağına köstek olması kabul edilemez.Bunlar bizim için daha alevlendirici olaylar oldu ve çalışmalarımızı arttırıp zirveye gelebilmek için daha çok çalışacaktık.

 

24.09.2006 İzmir Güzelbahçe Dağ Bisikleti Yarışı

24.09.2006 İzmir Güzelbahçe Uluslararası Dağ Bisikleti Yarışı


Özel araçla gitmek bize güzel geldi otobüsle uğraşmak gerçekten yarış öncesi çok yıpratıyor aynı masrafla sporcu sayısını arttırarak gitmek daha mantıklı bizde İzmir yarışına bu şekilde gittik.

Hepimiz Esbike tshortüyle takım havasına bürünmeye başladık.Başarılarımızda arttığı için yarışmalarda Esbike olarak hatırı sayılır takım olmaya başladık.

Yarış parkuru teknik ve sertti biz zorlu parkurları seviyorduk ve eğlenceli bir yarış oldu bizim için takım olarak iyi dereceler aldık yabancı sporculardan Türklere pek sıra gelmesede tecrübe ve mücadele açısından oldukça güzel bir yarıştı.

 

18.09.2006 Yalova Denizçalı Dağ Bisikleti Yarışı

18.09.2006 Yalova Denizçalı Aksa Kupası


Yalova Geçen yılın aksine güzel bir havayla bizi karşıladı yarışa sporcu sayımızı arttırarak.Araç kiralayarak gittik otobüsten sonra oldukça rahat oluyormuş.Konaklama ve yiyecek ihtiyacımızı Aksa karşılamıştı.Yarışma parkuru herzamanki gibi eğlenceliydi ve Esbike olarak en sevdiğimiz parkurlardan biri.

Organizasyon sorumlusu Ünal Tolun saolsun yurtdışındanda yabancı sporcular getirmişti yarışma daha profesyonel bir hal aldı.Dolayısıyla onlarla yarışmak için daha çok basmamız gerekecekti.Gençlerde Abdurrahman Dandal Esbike olarak 2.olarak kürsüde yerini aldı.Eda genç bayanlarda 1. Diğer sporcular ilk 10 içinde yerini aldılar.

 

25.07.2006 Esbike Akdeniz Turu

25.07.2006 Akdeniz Turu


Bir yıl öncesinden hesaplarını yapmaya başladığımız tur tarihi zamanla yaklaşıyordu. Hazırlıklarımızı yapmamız ve tur rotamızı çıkarmamız lazımdı. Bisikletlerimize en ufak civatasına varıncaya kadar bakım yaptık her türlü yedek malzemelerimizi yanımıza aldık.Konaklama için çadır ve malzemeleri mutfak için ocak,çanak çömlek ne varsa aldık.

En önemli olarak giysilerimizi her türlü hava şartını göz önüne alarak hazırladık.Artık tura hazırdık.Başta yükleri herkes kendi bisikletine yükleyecekti fakat daha sonra karar değişti ve bize motor ile babam eşlik etmeye karar verdi bütün yükleri motora aktardık.24.07.2006 günü 23:00pm yola çıktık.Serinde gitmek en akıllıcasıydı fakat geceninde barındırdığı tehlikelerde vardı.

Öncelikle uyuyan kamyon ve araç sürücüleri,köylerden fırlayan vahşi köpekler v.s bunlar içinde bir dizi önlem aldık.Araçlar için ışıklandırmamızı en üst seviyede tuttuk.

           Köpekler için Dazer (köpek kovucu)bulundurduk.Ve gece saat 2 civarında Kırka’ya vardık.Hava çok soğumuştu üstümüze bir şeyler alıp devam etmek istedik ama nafile gittikçe soğuyordu hava.Bu nedenle kamp atmaya karar verdik.Kırka’da bir çay bahçesine kampımızı attık.Karşıda çalışan fırında yeni ekmekler çıkıyordu o soğukta hemen gittik girdik fırına hem ısındık hem de sıcacık köy ekmeklerinden biriki tane aldık.Ekmeği yemekten çok koynumuza sokuyorduk ısınmak için.

Bir güzel gece yarısı kahvaltımızı yaptık ve yattık.İlk gün öğlene kadar uyumuştuk öğlen gecenin aksine çok sıcaktı adeta asfalt eriyordu.

         Sıcağa aldırmadan 40km kadar gittik ama sıcak dayanılmaz hale geldi bir petrole çekip havanın serinlemesini bekledik. Araçlar için ayrılan duşa bizlerde bisikletlerle girip serinledikten sonra tekrar yola devam ettik.Gece yarısı 03:00 civarında Afyon Sandıklıya vardık.Afyon Kırka arasında yol dümdüz bir çölde gidiyormuşuz gibi git git bitmiyor.Neyseki Sandıklı’da 2.molayı verdik bizler artık sabırsızlıkla               Fethiye\Kalkan’a varmak istiyorduk ama ertesi gün için gücümüzü de kontrol etmeliydik.Kampı kurduk ve yan tarafda bulunan kamyoncuların mekanında istemeyerekte olsa leziz olmayan yemeklerden yedik.Sabah erken kalkıp kahvaltının ardından tekrar yollara düştük.Hepimizde biraz halsizlik vardı bunu yenmeye çalıştık ama Afyon çıkışında bir rehabet çöktü hepimizin tekrar uykusu gelmişti ve acıkmıştık.

Afyon çıkışında sağ tarafta yer alan parka bir güzel yayıldık.Yemek ardından 1-2 saatlik bir şekerleme bize çok iyi geldi.Artık rahatlıkla Burdur’a varabilirdik.Toplandık ve başladık pedallamaya yılmadan usanmadan pedalladık.Ve Burdur tabelasını gördük.Ama nasıl bir görüş saatte 85km\h ile tabeladan geçtik.Yolda ben sağ çekmiş olan radar polis aracını önceden gördüm ve bu hıza ulaştığımız kamyonun deryalinden uzaklaştım Abdurrahman ve Yakup halen kamyonun arkasındaydılar polis var diye uyarmama rağmen bırakmadılar.Bir baktık polis aracı yanımızdan geçti başta kamyonu durdurdu sonra bizim çocukları.Arada geçen konuşmayı aynen aktarıyorum.

(Polis)

-Ehliyet Ruhsat

(Şöför)

-Buyrun Memur Bey

(Polis)

-Sen arkandaki bu çocukları görmüyormusun ?

(Şöför)

-Hayır görmedim Memur Bey

(Polis)

-Sus bide yalan söyleme.

(Şöför)

-Valla görmedim abi.

(Polis)

-Hadi bas git.Bi daha denk gelirsen bu şekilde karışmam.

Şöför gitti.Sıra geldi bizimkilere.

(Polis)

-Olum siz manyakmısınız ya kamyonun önüne bişey çıksa hemen dursa ölürsünüz valla.

(Esbike)

-Valla abi kamyoncu abi girin dedi arkama bizde girdik  zaten çok hızlı gidiyodu o hızla duramazdı zaten bizde zor yetiştik deryaline zaten.

(Polis)

-Olum hem tutunuyonuz kamyondan hem de haklıymış gibi savunuyonuz kendinizi.

(Esbike)

-Biz tutunmadık memur bey ama bir daha olmaz sizlere kolay gelsin.

(Polis)

-İlerideki radarlara anons ediyorum takiptesiniz haberiniz olsun.

Böyle bir konuşma aramızda geçti hem gülüştük hemde polise deryalin ne olduğunu anlatamadık hemde şöförün ve polislerin şaşkın yüz ifadelerine şait olduk.Şaşkındılar o kadar süratle radara giren ilk bisikletçileriz sanırım.

Daha sonra Burdur merkezde bir petrole girdik.Kurt Petrol petrolün yanında bir bahçede oturan adam bizi çağırdı gelin gençler bir soluklanın hele bir çay için herkesin çayı içilmez biraz düşündükten sonra gittik.Çay içtik ve yol konusunda sohbetler ettik.Haliyle bize inanmıyorlardı.Zar zor Eskişehir’den geldiğimizi ve Fethiye’ye gittiğimizi ve sporcu olduğumuzu anlattık.Yemek yiyebilceğimiz uygun bir yer sorduk.Hemen adam kızım şurdan Ege Lokantısını arayı ve 3 bisikletli bir motorsikletli geliyor.onlara ne isterlerse ver hesab benden dedi.Biz dur mur derken adam işi halletti bile.Ya olmaz öyle şey falan dedik siz fazla konuşuyorsunuz dedi.Neyse lokantaya gittik.Bir güzel yemekleri yedik bir baktık gene o adam.Hüseyin bey lütfen biz öderiz dedik ben size ne dedim bendensiniz şimdi oturun devam edin yemeğinize dedi.Hepimiz şaşırdık.Lokantacıya sorduk bu şahsın kim olduğunu oda Burdur’un yarısı onundur dedi.Sağlam kayaya çarpmıştık.Sıradan bir insan gibi görünen ama çok zengin bir insan olan mütevazi yaşayan bir insan Hüseyin Kurt onun ısmarladığı yemekleride yedikten sonra tam gaz yola devam.

            Saat 17:00 civarı yola çıktık.Bu sefer hedef son nokta olan Kalkan’dı baya bir yolumuz vardı ama artık bacaklarımız öyle açılmıştı ki uçarcasına gidiyorduk.Onca rampa olmasına karşın ortalama hızımız 30km\h’nin altına inmiyordu.Gece 00:00 civarlarında Karabel denilen yüksek bir dağın tepesine geldik orda yer alan bir karpuzcudan karpuz aldık biraz karnımızı doyurduktan sonra yola tekrar devam bu bulunduğumuz yerin yükseltisi 1440m rakımlı biryer.Başladık aşağı inişlere 35km iniş bize büyük bir hediye idi.15-20dk indik.Fethiye kavşağına geldik ordan Kalkan’a doğru yöneldik gece 03:30 civarlarıydı.esnemeye başladık ama Kalkan sınırlarına girdik Kalkana 10km kala kampımızı attık.Hedefe ulaşmıştık ve hedeflediğimiz sürede ve çok başarılı bir şekilde gelmiştik huzur içerisinde yattık.Ertesi gün sıcak bir güneş ısısıyla uyanmak çok kötü bir şey hele bir çadır içerisinde iseniz anlatamam bir yandan uyumak istiyorsunuz bir yandanda sıcak sizi rahat bırakmıyor.Bu nedenle uyandık ve sıcaktan kurtulup serin otelimize gitmek için apar topar toplandık ve olan gücümüzle bastık pedallara.Kalkan’a girmeden önce dik bir rampa var 5km civarında orası bize öğlen sıcağında cehennem azabı yaşattı.Fakat her şeye rağmen başardık ve denizi gördük.Otele ulaştığımızda elbiselerimizle beraber direk havuza girdik öyle rahat oluyor ki anlatamam hele birde 2 gün boyunca hiç duş almamış ve yol olan bütün egzoz gazlarını üzerinizde toplamamızı da sayarsak berbat bir şey.Hedef başarıya ulaştı fakat biz halen nasıl o kadar yol geldiğimizi halen anlayamıyorduk.3-4 gün tatilimizi yaptık.Kalkan’da yer alan Kaputaş Plajı (Avrupa’nın sayılı Plajlarından)ve Patara Plajı(Türk sinemaların da çöl sahnelerinin çekildiği play ve uzunluğu 11km)buraları gezdik ve denize girdik.Yeni turist arkadaşlarla tanıştık onlara anılarımızı anlattık.Yeni dostlar edindik.Fakat son gün gelip çattığında bu dostlardan ayrılmak çok güç oldu.Hollandalı aile adeta gitmeyin diye yalvarıyordu.Ama yolcu yolunda gerek.

            Akşamüzeri Kalkan’dan çıktık aslında Kamil Koç ile otobüsle geri dönecektik fakat bagajların full dolu olması sebebiyle bizi almadılar.Bisikletlerimizi parçalamıştık her şey yüklemeye hazırdı fakat almadılar.Bu nedenle kafamız attı yürüyün dedim.Gidiyoruz toplandık Kalkan çarşısının içinde tüm halk bize bakıyordu.Çevremizde bir insan öbeği.Hemen o bölgeden gitmek için can atıyorduk.Yola çıktık.

           Kalkan çıkışında bir köfte yedik halen tadını unutamıyorum bize bir doping etkisi yarattı ve o dopingle 35km uzunluğunda çıkışı olan Karabel Yaylasına nasıl çıktık bilmiyorum.Zirvede saat 01:30’u gösteriyordu.Hepimizin uykusu gelmişti ve hava çok serindi.Hemen bir minare gördüm yeşil lambaları yanıyordu.Grubu camiye götürdüm bu gece burada kalacaktık.Köyden bir dede çıktı.

-Hoop! Napıyonuz orda caminin kilimlerinimi çalcanız?

(Esbike)

-Yok Dede minareyi götürcezde kılıf arıyoz dedik.

Ve bize eee girin oraya oda var yatın işte orada dedi.Bir girdik odaya ne mat ne uyku tulumu direk yayıldık yerlere.Vücut artık taşıyamıyodu ne yersek hemen onu yakıyorduk yani vücudun verebilecek bir enerjisi kalmamıştı.Sabah oldu kuran kursuna gelen çocukların cıvıltısıyla uyandık öyle yorulmuşuzki sabah namazına bile kalkamadık.Ama çocuklar sağolsun bizleri uyandırdılar.Daha sonra akşamki amca ve karısı bizlere kahvaltılık bişeyler getirdiler köy imamıda çayı demledi bir güzel kahvaltı ve muhabbet ettik.Çok misafir insanlardı Karataş Köyü insanları.Öğlene doğru yaylada yola çıktık öğlen olmasına karşın heryer serindi.Yollarda konaklaya konaklaya Tefenni Ovasına geldik.Git Git bitmiyor.

               Çok uzun bir mesafe düz yolda ine çıka yol aldık sağda solda hiç kimseler yok tam bir çöl ama çöl gibi sıcak değil serin bir çöl demek daha iyi olur.Neyseki buralarıda geçtik.Burdur’a ulaştık.Yemeklerimizi bu sefer kendimiz yedik.Herşeyimizi hallettik ve Hüseyin Kurt’un yanına teşekkür etmeye uğradık fakat yerinde yoktu.Petroldeki sebil meyve suyundan doldurduktan sonra yola devam.Afyon’a geldik.Afyon’da bir istasyonda Bulgaristan Deli Ormanlı Sabri amcayla babam konuşmaya daldı.Amca soruyor babam yanıtlıyordu.En sonunda babam sen çok sordun şimdi çocuklara birşeyler ısmarlada içsinler dedi.Ayıp ediyon ne istiyosanız için çocuklar dedi.Ama büyük bir hata yaptı bisikletçi hiçbir zaman doymaz.Başladık 2,5 litrelikleri devirmeye 2.tane 2,5 litrelik gazoz içmişiz.

               Adamlar bize hayretle bakıyor.Ve halen okadar yolu gittiğimize inanmıyorlardı.Hayretleri yüzlerinden okunuyordu bu her istasyonda tekrarlandı.Bisikletlerimize binmek isteyenler oldu,bende aldım bunun aynından 80ytl diyenler oldu.Kaç km yapıyonuz günde diyenlere 300km dediğimizde kafamı buluyonuz diyenler oldu.Arabayla ben o yolu çekemiyom delimisiniz divanemisiniz diyenler oldu.Çok insanlarla tanıştık.

              Çok maceralar yaşadık.Toplam 5 kez lastik patlattık.2 kez benim ön teker 1 kez apo 1 kez Yakup ve birkezde motor patlattı.Son molayı Kırka’da verdik çok yol gittik.320km bir günde ve çok bitkin düştük gayemiz Eskişehir’e 1 günde varmaktı ama bu süre 1,5 gün oldu.Ertesi gün otobüslerin 1,5 saatte aldığı yolu biz 2 saat gibi bir sürede aldık.Bu başarının sırrı yolların bozuk olması ve araçların yavaş ilerlemesi bizlerin ise arazi bisikleti ile bu yollarda kolay ilerleyebilmemizdi.14:00 civarında evimize ulaştık.İlk bulduğum yere uzandım herkes aynı durumdaydı.

             Halen şaşkındık nerdeydik nerelere geldik hepsi hayal gibi geliyordu.Biz bile yaptığımıza inanamıyorduk.Halende çevremizdekiler inanamıyorlar.Gerçekten insanın neler yapabileceğine şait olduk.Ve azmin başarıyı nasıl etkilediğini gördük.Türkiye’nin yollarının durumunu detaylı olarak gördük.%70i bozuk olan yollarda ilerledik.Bazılarında şeriti yoktu bazılarında ise reflektör yoktu.Uyuyan ve geceleri uzunları açıp önümüzü görmemizi engelleyen şöförler gördük.Bu duyguyu herkesin yaşamasını isterim.

15.07.2006 Büyükada Dağ Bisikleti Şampiyonası

15.07.2006 Büyükada Türkiye Dağ Bisikleti Şampiyonası


Yarış İstanbul’da olunca biraz düşünüyoruz trafik ulaşım gibi konularla uğraşmak yarışa girmekten daha zor.Yarışa alanına ulaşmak için feribot bekledik karşıya geçtik kalacak yer aradık bunun gibi sorunlar bisiklet sporcularının bir sorunu Büyükada tarihi dokusu ve şehir içinde gezen faytonlarıyla bize oldukça farklı geldi.

Turistik yer olduğu için hem pahalı bir yer hemde çadır kuracak yer bulmamız güç oldu.Yarış alanına yakın  bir yerde kampımızı kurduk yarış parkuru rampalar içeren kuvvete dayalı bir yapıdaydı.Havada sıcak olduğu için epey zorladı Eda son ana kadar birinci gitti rakibine pompa lazım oldu durdu rakibide onu geçip yerine geçti biraz haksızlık ancak bu iş akıl işi uyanıklık gerek.

Eda Türkiye 2.oalrak yarışmayı tamamlamış oldu bu yarışta ona ders oldu.Ben yarışma öncesinde sıksık lastiğim patladığı için hazırlıklıydım neyseki lastiğim bir kez patladı onuda hemen sırtımdaki yedek lastikle değiştirerek devam ettim ilk 5 içinde yarışı tamamladım.Epey zorluydu.Geri dönüş çilesi yarıştan sonra hiç çekilmiyordu birde kiloluk çanta sırtınızdaysa sınırlarınızı zorlayan bir şey oluyordu.

Neyseki başarılarla madalyalarla geri dönüşe geçtik deniz manzarası eşliğinde güzel bir yarışı tamamladık.

 

09.06.2006 Kapadokya Dağ Bisikleti Şampiyonası

09.06.2006 7.Kapadokya Dağ Bisikleti Festivali


Kapadokya Dağ Bisikletinin cenneti diyebiliriz Esbike olarak kalabalık kafileyle festivale katıldık kamplarımızı kurduk.Yerli yabancı kalabalık sporcu katılımı vardı heryerde müzikler çalınıyordu sporcularda heyecan oluşturan bir ortam vardı.İlk yarışlar ürgüpte diğer yarışta göremede yapıldı.

Parkurlar hem teknik hem zorlayıcıydı yabancı sporcular Türklere göre her bakımdan avantajlılardı ancak yarışa giren herkes birinci olmak için yarışır ve herkes yarış öncesi eşittir mantığıyla yarışa girdik.

Her yarış tecrübeydi bizlerde bu yarıştan tecrübemizi takım olarak aldık iyi dereceler aldık kürsüdede yer bulduk elite, genç ve yıldızlarda ilk 10 içinde sporcularımız yer buldular buda bize yeter.Kapadokya’nın tarihi güzellikleri arasında yarışmak ayrı bir zevk bisiklet adeta burası için yaratılmış sürerken ve yarışırken oldukça zevk aldık.

 

1 72 73 74 75 76