06.03.2004 Bozdağ Kış Aktivitesi

Eskişehir’in ilk dağ bisikletçileri
Bozdağ Yol bisikleti antrenmanı kafama büyük gelen fakat şehirde satılan tek kask olması nedeniyle aldığım XL kaskımla çok anım var.
Persoid Meteor Yağmuru haberini alır almaz etkinliğimizi düzenleme fikri aldık ve hemen sosyal medyada ve dostlarımızla paylaştık.Kısa sürede yüzlerce kişiye erişildi ve etkinlik için 20-30 kişi beklerken yüzlerce katılımcı kamp alanımıza akın ettiler.Araçları park edecek yer bulamadık diyebiliriz.
İnsanların evlerden sıkıldığı bu günlerde doğada güzel bir etkinlik oldu.Sosyal mesafe ve tedbirler eşliğinde gecenin karanlığını aydınlatan yıldızların görsel şölenini izledik.İlerleyen saatlerde ay ışığı doğayı aydınlattı ve ayrı bir güzellik bizlere merhaba dedi.
Meteor kayması olayı öyle beklediğimiz gibi yoğun bir şölen olmasada gördüklerimiz karşısında hep bir ağızdan wooow diye bağırmak gayet güzeldi.
İlerleyen haftalarda da kamp etkinliklerimize ağırlık vereceğiz bizi takipte kalın.Doğada profesyoneller eşliğinde aile ortamında güvende olun.
Evdekal çağrısına uyduğumuz günleri geride bırakmanın heyecanıyla normalleşme sürecinin başlamasıyla bizlerde ilk etkinliğimizi yaptık. Yaklaşık 25 katılımla Eskişehir Meşelik Ormanlarında doğayla buluştuk.
Sosyal mesafe Maske ve gerekli kurallara uyan üyelerimizle ormanın dereinliklerinde mis gibi çam kokusu kekik ve nemli toprak kokusu eşliğinde Eskişehir’i kuş bakışı gören bir tepeye kadar yürüdük ve burda ana molamızı vererek çay kahve molamızı verdik.
Doğayı ve bu güzel manzaraları çok özlemişiz mola uzadıkça uzadı saat daha fazla geç olmadan dönüşe geçtik ve 5km süren etkiniğimizi 2 saat gibi bir sürede tamamladık.
Etkinliklerimiz artık başladı ve her hafta farklı rotayla karşınızda olacağız yaz sezonunda kamplı etkinliklerimizde olacak.Tüm katılımcılara kapımız açık takipte kalın.
Her hafta farklı bir doğa güzelliğiyle etkinliklerimiz sürdürüyoruz doğanın uyanışını yerinde görmek için elbette doğada olmak gerekir.Ağaçların çiçek açışı topraktan kardelenlerin fışkırışını kar sularının eriyerek köpük köpük dereler ve vadilerde yankılanan seslerini dinleyerek yürümek için toplanan 35 kişi ile Avlakkaya Parkurundaydık.
Karadere köyü civarlarında inerek Esdag rotasından tırmanmaya başladık.Bozdağ’ın zirvesine doğru ev sahibi kocaman bir tavşan bizi karşıladı.”Buralar benim alanım ama yinede hoş geldiniz” Dercesine bize bakarak süratini konuşturdu ve yavaş yavaş yürüyen Esdag ekibine doğal bir gözlem fırsatı sundu.Kendisine teşekkür ediyoruz.Doğa üzerinde barındırdığı canlılarla güzel ve bizde buna en yüksek önemi veriyoruz ve koruyoruz.
Gittiğimiz her etkinlikte çöplerimizi topladığımız gibi başkalarının attığı çöpleride toplamaya gayret ediyoruz.Bir gün dönüp dolaşıp o çöp bizi bulacağını gayet iyi bilmekteyiz.
Karadere köyünden Bozdağ köyüne patikalardan yamaçlardan giderek ulaştık.Bozdağ köyünde bol bol akan sulardan kana kana içtik ilaç niyetine.Hava biraz serindi ama mis gibi tertemizdi insanın içini okşarcasına tenefüs ederek ilerledik.
Köyden sonra meşe ormanları arasından Avlakkaya vadisine giriş yaptık yerler kardelenlerle doluydu doğanın uyanişi muhteşem.Tırmanışlardan sonra parkur boyunca irtifa kaybederek inişe geçtik.
Avlakkaya biz ilk haritasını çıkarttığımızda çok bakir bol ağaçlık ve doğasıyla büyüleyen bir mekandı.Girişinde Endemik bitki türü laleler karşılardı.Fakat Turizm’e kazandırma uğruna açılan geniş yollar araç trafiğinede açık hale gelince çöpü ve insanı beraberinde getirdi.Doğa tahrip oldu.
Endemik bitkiler küreklerle sökülüp yok edildi.Malesef kimsede bu yolların doğaya zararını görmüyor ağaçlarda kesilmeye devam ediyor.Halbuki geçtiğimiz günlerde Cumhurbaşkanımızda bu bölgeyi koruma kapsamına alınması talimatını verdi ancak icraatte hiç birşey görememek üzücü.
Yürüyüşümüzü Şelalelerin olduğu bölgeye yönlendirdik ve Ana molamızı şırıl şırıl akan su kenarında verdik.Hava yüzmeye elverişli olsaydı tam süper olurdu diyede içimizden geçirdik.
Bölgeye gelen herkes çöpünü bırakmasa daha güzel olucak torba torba çöpleri toplasakta heryere ulaşmak mümkün değil ne yazıkki çöp doğanın düşmanı ve insanlar vurdumduymazca bu cennet güzelliklere çöp atıyor ekip olarak çok kızıyoruz lütfen çöp atmayın mesajını veriyoruz ve yetkililerede bu bölgeye yeterli koruma tedbirlerini almaları için çalışma başlatmalarını temenni ediyoruz.
15km yürüyüşümüzü tamamladıktan sonra Avlakkaya’dan çıkarak araçlarımızın yanına geldik.Ekip yorulmamışçasına devam edelim diyordu.Her geçen hafta mesafe artmaya ve ekibin kondisyonu gelişmeye başladı.Ayrıca katılımcılar doğayı çok sevdikleri için olsa gerek eve dönmek istemiyorlar.
Yüzlerinden bu rahatlıkla anlaşılıyor.Mutlu bir pazar gününü spor ve sağlıklı bir ortamda geçirerek topladığımız enerjiyle evlerimize döndük.Sizlerde etkinliklerimize katılabilirsiniz. Etkinliklerimizi İnstagram #esdagtrekking hesabımızdan takip edebilirsiniz.
8 Mart Pazar günü Atalantekke köyünde etkinliğimizi başlattık.Köy çıkışında yer alan Mehmet Efendi Türbesini ziyaret ettik.Rotamız sit alanı içerisinde yer alıyor ve tarihi kuyulara yer yer rastladık.Tarihi devirlerde hep geçiş noktası olarak kullanılmış bir bölge.
Rüzgar başlangıçta hayli sert esiyordu ve hava biraz serindi yükseltiden olduğunu düşünerek ormanlık alana doğru yürüyüşümüzü sürdürdük.Aynen düşündüğümüz gibi oldu ve ormanlık alana biraz irtifa düştükten sonra sıcakladık ve üzerimizdeki montları çıkarttık.
Bölge meşe ve yer yer çam ormanlarıyla kaplı meşe ile kaplı alanlarda ilerlemek hayli zor.Rota harici her zamanki gibi doğaçlama parkurumuzu o anda oluşturduk.Meşelik araziden vadi geçişi yaptık.Ve hedefimizde yer alan ve bütün dağlara vadilere kuş bakışı görüş sağlayan Kartal Kayalıklarına ulaştık. Kayalıkların çevresinde çok yüksek uçurumlar mevcut bu alanda adrenalin yüksekti ve manzara harikaydı bol bol fotograf çekinerek bölgeyi izledik.Kayalıklarda mağralarda mevcut.
Beslenme molamızıda bu alanda verdikten sonra yolumuza devam ettik irtifa düştükçe bitki örtüsüdü yerini çam ormanlarına bıraktı.Mis gibi çam kokusu eşliğinde ısınan havayla beraber mola sayımızı arttırarak Yaylaya ulaştık.Bu bölgede hemen hemen herkes sırt üstü yatarak manzaranın ve temiz havanın keyfini sürdü ve güzelce dinlendi.Kalktığımızda biraz rehavet çöktü ama yollar bizi bekler devam ettik tabiki.
Doğaçlama patikalarımızdan kendi oluşturduğumuz rotalardan inişimizi sürdürdük.Ekip susamaya başladı sesler yükselmeye başladı.Liderin işi zor tabiki her kafadan bir ses bir istek ve her isteğe göre bir çare bulmak hayli zor.Aynı zamanda arkada kalanlarıda artçılarımız ön gruba yetiştirmek için iki kat zorlanıyorlar ama Sadık abimizin türküleri eşliğinde bu zorluklarıda bir bir aştık.
Su ve mola diye isteklerin artması üzerine rotamızda biraz kayma yaparak direk su kaynağına yönelmek zorunda kaldım.Buz gibi akan suda sanki günlerdir çölde yürüyormuşçasına bolbol su içtik serinledik ayaklarımızı suya sokarak kilometre resetleme yaptık.
Asıl iş bundan sonra başladı rotada sona gelmişken anlık yaptığımız değişiklik sonucu sarp bir vadiye geldik 300metrelik dik bir çıkıştan başka yola çıkma şansı olmayan bir vadi ve eğimi neredeyse %75 denecek kadar duvar diyebileceğimiz zorlukta ve kaygan zemin.
Lider gene kara kara düşündü çıkış yolu aradı ama ekibi sudan geçirip bu yamacı çıkarmaktan başka çare yoktu dikenli böğürtlenlerde cabası tabi.Suyu içen serinleyen ekip enerjiyi topladı ve bu doğal engelinde üstesinden elbirliğiyle geldi vidolarımızdada izleyeceğiniz gibi zorlu yolları aştık.
İnsanın yapısı gereği zor görünce sinir seviyesi artar aynı şekilde susayınca yada acıkınca ekip lidere karşı bir sinirlenme aksiyonu gösterebilir bir de ekipte gür sesliler varsa yandık bu durumda lider olarak umut verici konuşmalarla moral vererek ve yardım ederek o zorlukları ekiple beraber artçılarında desteğiyle aşmak zorundasınız. Bunun yanında dik yamaçlarda deneyimi olmayan üyeler başta kendileri olmak üzere diğer katılımcılarada istemeyerek zarar verebilir, kaya yuvarlanması kendinin kayarak yuvarlanması gibi tehlikeler olabilir bunlarıda düşünmek gerekiyor.
Her zaman bir sonraki aşamayı düşünmek önemli bu zorlu etapta atlatıldı.Rotadan tamamen çıktık ve asfalt yola ulaştık.Doğa yürüyüşümüzde asla asfalt yol kullanmayız ama arkamızda yorgun bir ekip var birazcık mola ardından asfalt yolda rahatladıktan sonra tabiki tekrar araziden devam ederek Sakarılıca Kaplıcalarına geldik.
Zamanıız olanak verseydi tüm ekipçe bir hamam sefası çok güzel dinlendirirdi ama alternatif olarak demli çay içip heyecan dolu etkinlik sohpeti yaptıktan sonra yüzler gülüyordu ve herkes mutluydu.Yeni katılımcılar bu çılgın ekibe alışacaklarmı önümüzdeki etkinliklerde göreceğiz.
8 Mart Kadınlar gününü doğada kutladıktan sonra araçlarımızla evlerin yolunu tuttuk.Bozdağ tepesinden şehir göründüğünde kimsenin canı eve gitmek istemiyordu temiz hava ve doğayı bırakıp beton yığınları arasına dönmek ve bir hafta boyunca iş yerlerinde stres içinde çalışmak hiç ekibe göre değil neyseki her hafta sonu güzel bir aktivite ile hem bu streslerden kurtulup hemde sağlıklı yaşam adına faaliyetler düzenliyoruz.
Sizlerde bu büyük aileye katılabilirsiniz.Havaların ısınmasıyla bisiklet turlarımızda başlayacak bizi en aktif instagram hesabımızdan #esdagtrekking hesabımızdan takip edebilirsiniz.
ETKİNLİK FOTOGRAF ALBÜMÜ İÇİN TIKLAYINIZ
ETKİNLİK SONRASI PARKURDA UNUTULAN BARDAĞI ALMAK İÇİN GİTTİĞİMİZ TATBİKAT VİDEOMUZUDA İZLEYEBİLİRSİNİZ.