Türkmen Dağı Doğa Yürüyüşü 16.02.2020

Eskişehir’in Güneyinde yer alan yemyeşil çam ağaçlarıyla örtülü çevresindeki arkadaşlarına göre yüksek olan bir dağımız zirvesi 1835m ve Türkmenbaba Tepesi olarak anılmaktadır.Zirvenin hemen yamacında yangın söndürme amaçlı yapılan bir göleti ve Güllüdere köylülerinin yaz aylarında uğrak yeri olan yaylası ve köy evi bulunmaktadır.

Kış aylarında Eskişehir’den buraya gelmek neredeyse imkansızlaşmaktadır.Kar Eskişehir yamaçlarında oldukça çok ve yollar ulaşıma izin vermemektedir.Peki nasıl gideriz.Güneş gören yamaçlar eriyeceği için dağın arkasına dolanırız ve en azından daha kolay erişme imkanımız oluyor.

Sabah güneşin doğmasıyla hazırladığımız çantaları sırtlanıp yarı uykulu halde apar topar kahvaltı yapıp bir ağızdanda ne işim var pazar günü dağlarda diyerek toplanma yerine geldik çoğunluğumuzun bu şekilde düşündüğünü biliyorum 🙂

Ekibimiz 35 kişi civarındaydı ve buda kış yürüyüşü için lideri yoracak bir sayı ancak deneyimlerimizle güzel bir gün için yola çıktık.İlk molamızı Kırka’da Saray Pide’de Orhan ustanın güzel çorbasından içerek gözlerimiz parladı ve yola devam ettik.Kırkadan sonra bir kaç köy geçerek en son köy olan Güllüdere’ye ulaştık ama epey zorlu bir yoldan geldik.Ormancılar kesim yapıyordu ve yolda kocaman bir kütükle geçişimiz engellemişti ve traktörün gelip yolu açması 15dk ekip çalışmasının tam zamanıydı.

Araçtan tüm erkekler indik ve koca kütüğü yolun kenarına aldık.Yola devam edebilirdik derken bu seferde araç patinaj çekmeye başladı bir ileri iki geri derken o tepeyide atlattık.Çamurlu yolda zorlanarak ilerledik.Köye az kalmıştı bu seferde bir traktör tarlaya tezek boşaltıyordu onu bekledik.Gelin arabası gibi dura kalka gideceğimiz noktaya ulaştık.Güllüdere köyünde başlayan yürüyüşümüz zirveye kadar sürecekti.Rotamızı buna göre hazırlamıştık Türkmenbabaya çıkacaktık fakat elverişsiz kış koşulları ve grubun donanımı buna müsade edemeyeceği için güvenlik ön planda olduğu için zirve altından 1650m civarı irtifaya kadar tırmandık.

Karlı arazi mesafe azda olsa epey zorlayıcı bir etmen.Bunun üstüne rüzgar gözgözü görmeyecek yoğunlukta bir sis ve soğuk hava eklenince tadından yenmez bir yürüyüş oldu.Arkadan gelenler için eğlencelidir ama en önde gidenin yükünü tahmin etmek istemezsiniz.Grubun tüm sorumluluğu onda önünü göremiyor sonuçta oda bir insan gps yardımıyla yer yer ön sezileri kullanarak tecrübeyle nokta atışı hedefe ulaştık tepede ilk mola vereceğimiz ev yıkılmıştı fakat arta kalan odunlar bizim için ateş yakmamız için lazımdı ve onları aldık.

Herkes epey yorgun gözüküyordu ve hızlı karar vermek gerekiyordu.Ya gölden geçerek yolu 1km kısaltacaktık yada çevresini dolanacaktık tipide üşümemiz ve olası aksaklıklarda cabası. Risk faktörü her yürüyüşte vardır fakat önleminizi alırsanız ve bölgeyide iyi tanıyorsanız sıkıntı yaratacak bir etmen olmaz.Gölün üzerinden tüm ekipçe geçtik tamamen donduğu için kırılma riski hiç yoktu bu yükseklikte ve kış boyu sert geçen iklimden dolayı erimeside mümkün değil zaten.

Rotayı tayin ettikten sonra gölü geçmeye başladık göl üzerinden 1m önümü bile göremiyordum sadece gps ile ilerledik sona yaklaştığımızda güzel havalarda gördüğüm ağacı hayali olarak gördüm ve ona göre konumu aldım.Bu esnada grup üyelerinden yükselen seslere karşıda olgunluğu korumak ve bildiğinden şaşmadan gitmek liderlik gereği aksi halde kargaşa endişe ve sonucundada dağılan bir grup olur.

Çünkü herkes size tabi ve bu yolda sizin izinizden geliyor güvencelerini sağlamanız gerekiyor.Onuda başardıktan sonra son molamız olan Güllüdere evine ulaştık.

Yanımızda getirdiğimiz sucukları şöminede yapmamız ve karnımızı doyurmamız gerekiyor ekibe söz vermiştik.Islak odunları yakmak işin en zor yanı, çöplerle ve önceden topladığımız odunları ufak ufak yakarak ateşi güçlendirdik ve yemek yapmaya hazır hale geldi.Hava çok soğuktu binanın içinde olmamıza rağmen ısınmamız uzun sürüyordu 1 saat molanın ardından dönüşe geçme vaktimiz geldi.

Geldiğimize oranla sis miktarı artmış göz gözü görmeyen bir hal almıştı ve havada soğumuştu en kısa rotadan aşağı inelim sesleri geliyordu.Gölden gitmek yerine alternatif rotadan inmeyi tercih ettim.Kar yer yer dizimizi aşıyordu ve en önde yolu açtığım için beni epey zorluyordu allahtan sporcuyuz kondisyon sağlam rahatlıkla ilerleyebildik.

Ekip hareketli ve eğlenmeyi seven çocuklar gibi şen bir ekip yol boyunca birbirimizi yere atarak üst üste çıkarak çocukluğumuza geri döndük.En sonunda beni alıp yere atıp üstüme çıkıp kısa bir süre nefesimi kestiklerinde rotada gitti bende grubun bir kısmıda yanlış yöne benden önce gidince onları durduralım dönelim derken 1 km rotadan saptık.Aslında herkesin işine geldi bu güzel atmosferde biraz daha fazla zaman geçirmiş olduk ve karlar ülkesinden 14km yürüyerek etkinliğimizi tamamladık.Belkide bu yılın son karlı etkinliğini yaptık artık bahar geliyor ve bu güzel etkinlik hafızalarda yerini alacaktı.

Köye geldik otobüsü görünce yıllardır görüşmediğimiz akrabamızla buluşmuşçasına sevinçle araca koştuk ve evin yolunu tuttuk bu sefer zorlu yol yerine daha temiz ve koaly yoldan Kırka’ya indik ve Akşam saatlerinde Eskişehir’e ulaştık.Şehrimizde yüzlerce güzel rota var bunları ESDAG ve ESBIKE ekiplerimize parça parça gösteriyoruz.

Saymakla bitmeyecek kadar güzel rotalarımızı baharın gelmesiyle sizlerle paylaşmaya devam edeceğiz.ESDAG ekip artçılarımız Mustafa Yenihal – Sadık Erez – Yasin Gültekin – Utuk Kürekçi – Metehan Asar – Emre Özkurt’a ve tüm katılımcılarımıza bize olan güvenlerinden ve spora olan özverilerinden dolayı teşekkür ediyorum.Bizi takip etmeyi unutmayın hem youtube hem instagramda ve Facebook’tayız. Etkinliklerimizide sosyal medya aracılığı ile paylaşıyoruz.

ETKİNLİĞİMİZİN TÜM FOTOGRAFLARI İÇİN TIKLAYINIZ

7 comments

Bir yanıt yazın

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir